Günleri saydın mı, biz sayamadık. Bizlere doydun mu, biz doyamadık. Yolun açık olsun koca yürekli, adam.

Tüm yazılarımda da belirtmeye çaba gösterdiğim bir kavram var değişim. aspx? Dünya Emek-Sermaye eksenli sanayi aşamasından, dönüştürücü-inovasyon eksenli Bilgi Toplumu aşamasına geçti. Bu farkı görebilen şirketler değere dönüştürebildiler göremeyen şirketler ne olduklarını bile anlamadan ellerindeki her türlü gücün kaydığını yeni yeni görmeye başladılar.

Bizim siyasilerimizin bunu soracak yürekliliğe ulaşmadığı sürece, bizim birilerinin ağzından çıkacaktan medet ummak, bana doğrusu, en hafif tabiriyle ağır geliyor! Ben izninizle yıllar öncesine, 27 Mayıs 1960 darbesine dönerek, bazı saygın öğretim üyelerinin ve de basın mensuplarının ve hatta o günlere itibarlarıyla damga vurmuş kişilerin, nasıl yala.

Nin şu anda yaklaşık 200 kişilik düzenli yazı yazan bir yazarlar ordusu var. Bu yazarlar arasında bazıları hem istikrarlı yazıyor, hem de kendilerine has üslüpları ile kendi hedef kitlelelerini oluşturdular. Bey bu gruba giren yazarlarımızdan.

Yıllarca unutulmuş bu tarihi eserler bir bir restore edilmektedir. Bu çalışma kapsamında Portakal Hafız Konağı, Süleymaniye Hamamı, Sırrıpaşa Konağı, Kapanca Sokak, Bağçeşme Namazgâh Şehitliği, Hüseyin Paşa Camii, Pertev Paşa Camii, Yumurtacı Camii, Orhan Camii ve Akçakoca Camii Hazîreleri gibi tarihi eserler yeniden gün yüzüne çıkıyor. Nesrin Özbey and Serra Bostan.

Fakat bu alanda da somut bir atılım göremiyoruz. Kültür şehrinde her gün birkaç faaliyet olur, insanlar nere.

Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Mustafa Erkal, şurayı değerlendiriyor.